Musa Anter, Kürt coğrafyasında bu ismi bilmeyen var mı,
acaba? Çok rahatlıkla yok, diye biliriz. O Kürt özgürlük davasının hem bir
militanı, hem bu coğrafyanın bir filozofuydu.
Bundan 21 yıl önce, 1992
tarihinde, tam 72 yaşında eli öpülesi bir ak sakallıyken, faili belli güçlerce
namlulara hedef edildi.
Devletin ağzı salyalı, bilinen güçleri onu
öldürdüler ancak Kürt insanın yüreğinden, hafızasından silmeye güçleri yetmedi.
Gün geçtikçe de Apê Musa daha da devleşti ve Kürt gençlerinin özgürlük ve
direniş yolunu aydınlatan, bir meşale oldu.
Doğrusu Apê Musa için daha çok şey söylene
bilir. Ancak onun bu tür övgülere pek ihtiyacı olmadığı gibi, yazının amacı da
bu değildir. Yazının amacı, ölümsüzlüğe adım attığı bu günde onu anmak ve bu
vesileyle adını taşıyan parkın acınası haline dikkat çekmek.
Seyran tepeden eski Silvan yoluna girerken,
hemen sağ tarafta bakımsız, mahzun görünümlü bir park var. Sanırım bütün
Diyarbakırlıların bildiği bir yer; Musa Anter Parkı; Türk Devletinin terörist
güçlerince şehit edildiği yer.
Olaydan sonra, Yenişehir Belediyesi tarafından
olayın geçtiği bu yerde, takdire şayan bir davranışla onun adını taşıyan küçük
bir park yapıldı. Kürt davasının bu büyük çınarını bu şekilde ölümsüzleştirmek,
gerçekten takdir edilmesi, övülmesi gereken bir davranış… Buraya kadar sorun
yok.
Ne var ki parkın orta yerine bir heykel konuldu
ki, özensiz ve gerçekten Musa Anter’in
ismine yakışmayan bir çalışma. Ben heykel sanatından pek anlayan biri değilim.
Bu anlamda ahkâm kesmek haddim değil. Ancak bu alanda otorite sahibi olan ve
yorumlarına güvendiğim bir kaç dostuma sorduğumda benimle aynı görüşte
olduklarını gördüm. Söyledikleri şu:
”Özensiz, sanatsal estetikten yoksun, acemi bir
çalışma”
Sözde heykel çınar ağacını sembolize ediyormuş.
Doğrusu çok yerinde bir tema, Anteri bundan
daha iyi anlatacak başka bir sembol yok diye bilirim. Kürt özgürlük hareketinin
köklü çınarı... Bunda da sorun yok.
Sorun, söz konusu heykelde “çınar” temasını
okumak ve anlamak oldukça zor. Diyeceğim, ”çınar” ı sembolize edecek çok daha
estetik ve özenli bir çalışma yapıla bilinirdi.
Asıl vahim olansa, parkın
bakımsız, kirlili ve perişan halidir. Park, bir anayol üzerinde, günde binlerce
insanın önünden geçtiği bir güzergâhtadır. Etrafında her hangi bir muhafaza
olmadığı için çevredeki gecekondu çocuklarının bir oyun alanı, ahalinin
yetiştirdiği tavuk ve ineklerin dolaştığı, pislediği, yer yer çöp yığınlarının
biriktiği bir alan durumundadır. Çınar ağacını sembolize eden heykel bakımsız ve
milli şuurdan yoksun gençlerin sprey boyalarla anlamsız şekil ve yazılarıyla
boyanmış, kirletilmiş bir haldedir. Apê Musa bu ilgisizlik ve bakımsızlığı hak
etmiyor… Doğrusu fazla söze gerek olduğunu sanmıyorum. Oradan geçen herkes
parkın bu acınası halini göre bilir.
Ölümünün 21. yılında onu
andığımız bu günde, bol keseden övücü, süslü sözler sarf edeceğimize en
basitinden adını taşıyan bu parkı ona layık bir hale getirip, anısına saygı
gösterelim yeter diye düşünüyorum.
20 9 2013
20 9 2013
Xwezî em bikariba li tevahîya bîranîné Apé Musa xwedî derketîné, bila tené kêmasîya me gemarî û bé xwedîtîya parka bi navé wi bûna destè te ter be keké min...Ez bawerim cîhé wi di dilé Kurd'a de tû car wenda nabe cîhé wi bihûşt be...Zeki BARAN
YanıtlaSil