Ana içeriğe atla

Kayıtlar

EW ÇAR BİRANE, BRAYÊ BİÇÛK ROJAVA YE

Ew çar birane;  Başûr, bakûr, rojava û rojhilat. Dayika wan Kurdîstan e.  Brayê mezin Bakûr e.  Ê biçûk rojava ye. Dijmin wan ji hevdu veqetandiye. Brayê biçûk her tim ji hemû brayên xwe re bûye arîkar.  Çi çax serê wan ket tengasiyan, rojava himbêza xwe, deriyê malên xwe ji wan re vekir. Bi mal û canê xwe fedekarî kiriye. Em bînin bîra xwe; Sal 1925. Pîştî ser hildana Şêx Seîdê kal, Tirkan li bakûr zilm û zoreke ne dîtî bikar anîn. Bi sedan, bi hezaran kuştin an sürgün kirin. Wê çaxê  rojava deriyê xwe vekir û bi sedan ên ku ji zilm û zora Tirkan reviyan li wir sitar bûn û saziya netewî “Xoybûn” damezrandin. Serhildana Agrî li vir, ji terefî Xoybûnê hat organize kirin.  Piştî têk çûna serhildanê jî gelek şervan derbasî rojava bûn, li vir hatin star kirin. Dîse piştî serhildana Qewmê Çiyê, şervanên Mala Aliyê Yunis xwe li birayê biçûk girtin û li wir star bûn. Sal 1946. Komara Mahabat  hat hilweşandin. Serokên komarê hatin îdamkirin. Dîse zilm û zor û koçberî bûbû para Kur

AMED SENDEN ÖZÜR DİLİYORUM / AMED BİBORE- Nezirê CİBO

Facebook sayfalarında gezinirken paylaşılan bir resim dikkatimi çekti. Resim Remzi Şenere aitti. Elinde pek belli olmamakla birlikte büyük ihtimalle sert bir cisimle Diyarbakır Surlarına bir arkadaşının ismini kazıyor. Remzi’yi iyi tanıyorum. Oldukça aydın, çevre duyarlılığı olan, çok sevdiğim yurtsever bir Kürt gencidir.  Hemen paylaşımın altına şu yorumu yazdım:   Remzi, Kurdistan'ın binlerce yıllık tarihi mirası, eşsiz Amed surlarına yazı yazmak tarih bilinci eksikliği değil mi? Bunun neresi süper. Bari siz aydın, yurt sever gençler yapmayın, Allah aşkına... tarihi mirasımıza sahip çıkın. Duygularınızı, düşüncelerinizi, beyaz kağıt sayfalarına yazmanız daha anlamlı ve doğru olmaz mı? Kısa bir süre sonra şöyle bir karşı yorum geldi,  “Amed li min bibore”(Amed beni bağışla) Remzi Amed’ten af diliyor, özür diliyordu. Doğrusu bu soylu davranış beni ziyadesiyle sevindirip, duygulandırdığı gibi bana şöyle kısa bir geçmiş turu yaptırdı ve Amed’e benimde çok gecikmiş bir ö

Dostê Roja Giran/ Nezirê Cibo

Sal, 1974. Cî, bajarê Mêrdînê. Ez di Lîsa Mêrdînê, di sinifa 2’ de       agirt bûm. Wan çaxa piraniya nifusa bajêr Ereb bûn.  Ereba cesaret ji vê piraniyê distand  û çav sorî li Kurda dikirin. Bi taybetî jî, yên wek min ku li bajêr di xwendin gelek zilm û zor li wan di kirin. Roja ku me lêdan ne xware an nabeyna me û şagirtên Ereban de pevçûn nebûya tune bû. Em hindik bun û li ser serê me dibun kom. Lewma car cara ji navçeyên wek Qiziltepe û Dêrikê xortên welatparêz dihatin alîkariya me. Rojekê, di pevçuneke wiha de, ji Qızıltepe grubek xortên Kurd hatibûn arîkariya me. Di nav vê grubê de yek hebu ku kulm li kê  bixista dida erdê. Piştî pevçûnê min pirsî, ev kiye? Gotin Vedat Aydin e. Naskirin û dostaniya min û Vedat bi vê sebunetê dest pêkir. Min li lîsa Mêrdînê wek leylî(yatılı) dixwend. Di sinifa 3’yande ji bona “faaliyetên me yên Kurdîtîyê” Midurê lîsayê ku qasî Gestapoya Almanî çav sor û zalim bû, ez surgunî Konya kirim. Wî çaxê malbata min li vî bajarê Anatolya navîn bi

Havêrkan Aşiret Konfederasyonu- VI / Nezîrê CIBO

Xoybun’nun Kurucu ve yöneticileri  Oturan;Haco  Milli Kürt Kurultayı’nın aldığı en önemli karar kuşkusuz o günün şartlarında Kürt davasında var olan bütün örgütlerin, siyasi oluşumların birleştirilmesidir. Yukarda isimlerini zikrettiğimiz bütün örgütler kendilerini feshederek bir çatı altında birleştiklerini açıklarlar. Böylece Kurultay aynı zamanda Hoybun’un kuruluş kurultayı olmuştur. Diğer bir ifadeyle 5 Ekim 1927 tarihi Hoybun’un da kuruluş tarihi olmuştur. Doğal olarak kurulan yeni oluşumun ilk yöneticileri de aynı kurultayda seçilmiştir. Bu konuyla da ilgili bazı belirsizlikler olmakla birlikte, bu gün Hoybun’un ilk yöneticileriyle ilgili net bilgilere sahibiz diye biliyoruz. Araştırmacı yazar Rohat Alakom; Hoybun’nun ilk kuruluş toplantısına katılan Ahmet Abdurahman Ağa’nın anılarına dayanarak Hoybun’nun mer- kez komitesine seçilenlerin bir listesini veriyor. Söz konusu listede şu isimler vardır: Celadet Bedirxan, Memduh Selim Bey, Mehmet Şükrü Sekban, Haco Ağa,

Hevêrkan Aşiret Konfederasyonu – 4 / Nezîrê CIBO

Fransız İşgaline Karşı Kürt Direnişi ve Beyandur Olayı: Fransızlar Cezireye geldiklerinde Şamar Aşiret reisi Mişel Başo El Erba onları “memnuniyetle karşıladı”. Böylece Fransız desteğini alarak rakibi Tay aşireti ve Kürtlere karşı avantaj elde etti. Şamar liderinin kışkırtmasıyla Fransızlar, Kürtler üzerindeki baskılarını arttırdılar. Birçok Kürt aşiret reisini tutukladılar. Bunların birçoğunu Beyandur köyünde boğazlarına kadar toprağa gömdüler, sonra da aç köpekler saldırtarak hepsini öldürdüler. Suriye Komünist Partisi yayın organ Direseti İştiraki ’de 1985 yılında yayınlanan bir yazıda olayla ilgili şunlar yazılıyordu: “Fransızlar Beyandur köyünün tepesinde bir kışla kurmuşlardı ve Kürt ileri gelenlerini tutuklayıp onları canlı halde boğazlarına kadar toprağa diktiler. Osê isminde (Tilminar köyünden) birini öldürdükten sonra diğerlerini de bu şekilde toprağa dikip üzerlerine aç köpekler saldırtarak öldürttüler, diğer aşiret reisleri kaçtı, tutuklanan bazıları ise sürgün edild